Bugün 7 Ekim, Gazze'de yaşanan trajedinin üzerinden tam 365 gün geçti. Bir yıl önce, çoğu çocuk ve kadın olan 50 bin kişi, vahşice hayatını kaybetti. Gazze'deki hastaneler, farklı dinlere ait ibadethaneler ve okullar şimdi yok. Birçok gazeteci, sivil toplum kuruluşu temsicisi ve barış elçisi de bu süreçte kaybedildi.
Gazze ve Filistin topraklarında, hatta Lübnan'da, masum sivillerin, kadınların, çocukların ve bebeklerin ölümü yalnızca bireysel kayıplar değil, aynı zamanda insanlığın ve insanlığa hizmet etmeyi amaçlayan uluslararası kurumların da kaybıdır. Bu olay, tüm insanlığın geleceğine dair umutların da ortadan kalktığını gösteriyor.
Katil İsrail hükümetinin 7 Ekim'den bu yana katlettiği on binlerce insanı anarken, Gazze, Filistin ve Lübnan'daki yüreği yaralı kardeşlere en derin taziyelerini iletmek önemlidir. İsrail'in uzun yıllardır sürdürdüğü soykırım, işgal ve istila politikalarının bir an evvel son bulması gereklidir. Hatırlanmalıdır ki, İsrail bu soykırımın bedelini er ya da geç ödeyecektir. Hitler, insanlığın ortak mücadelesiyle durdurulduysa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de aynı şekilde durdurulacaktır. Gazze soykırımının hesabının sorulmadığı bir dünya, huzura kavuşamayacaktır.
Türkiye, her koşulda İsrail hükümetinin karşısında durmaya ve dünyayı bu onurlu duruşa çağırmaya devam edecektir.
Yorumlar
Yorum Yap